Bir çoğumuz, Ali dedeyle konuşurken, onun ne dediğini anlayamayız. Çünkü o kadar hızlı ve heyecanla anlatır ki olanları, ne dediğini anlamak mümkün değildir. Ben anladım, anlamayan olursa sorabilir. Siz bir izleyin, ne dediğini, ne anlattığını, anlayacakmısınız?

Ali Dede’nin görüntülerini izlemek için buraya tıklayın!

Bahar ayı, geldiğinin haberini çiçeklerle veriyor. Meyve ağaçları tomurcuk ve çiçeklerle dolup taşıyor. Bu yaz meyve bolluğu olacağı kesin. Tabii ani bir mart havası değişikliğiyle ağaçlar donmazsa. Ağaçlar donduğu takdirde, bu yazı da meyvesiz geçirmemize neden olabilir. Yalnızca meyve ağaçları çiçek vermedi, diğer çiçekler de açtı ve köy tamamen baharın güzelliğine büründü. Güzel bir yaz ayı, geçirmemiz dileğiyle.

Bu günlerde,ağaç aşlama ve budama zamanı.Ağaçlarınızı,aşlamayı ve budamayı şimdi yapmazsanız,yaz ayında meyvesiz kalırsınız.Köyümüzde bu günlerde herkes,ağaç aşlama ve budama işlerini yapıyor.Mevlüt Yurdakul’da kiraz ağacı aşlarken ve budarken objektiflerimize takılıyor.O kadar düzenli ve hamaratça yapıyor ki işini,bunlardan sonra köyde kimin ağaç aşlayıp,budayacağını bilmiyoruz?

Hüseyin Aybek’e ait traktör remorkunun lastiği köy içinde,büyük bir gürültüyle patladı.Dereden kum çeken Hüseyin Aybek’in oğlu Ahmet Aybek(19),remorka bilinçsiz yüklediği aşırı yük sebebiyle lastiğinin patlamasına neden oldu.O sırada köyde bulunan,Belevi Belediyesi’ne ait kepçe yardımıyla yapılan lastikle, Ahmet tekrar işine koyuldu.

Köyümüz 1988 doğumlu gençlerimizin, askerlik ilk yoklama talimatı köy muhtarlığına geldi. 1988 doğumlu aşağıda ismi olan 8 gencimizin, ikamet ettikleri yerin adresini, köyümüz muhtarlığına ulaştırmaları gerekmektedir. Önemle duyurulur.

Adı Soyadı Baba adı Doğum yeri
Kaan MUTLU Kazım Keçiören (ANKARA)
Samet ERKOÇ Mevlüt Taşova (AMASYA)
Nuri SAYAN Mevlüt Taşova (AMASYA)
Hasan SAYAN Ahmet Taşova (AMASYA)
Yusuf SAYAN Hüsamettin Taşova (AMASYA)
Ahmet AYBEK Hüseyin Taşova (AMASYA)
Erhan ONAT Kemal Altındağ (ANKARA)
Taner ATAMTÜRK Ahmet Taşova (AMASYA)

Köyümüzde kar yağdı,tabii ki su kaynaklarının olduğu yerlerede yağdı.Ve bu bir tehlikenin habercisi olabilir.Köyün yüksek kesimlerinde eriyecek olan kar,sularımızı tehlikeye sokabilir.Çünkü,sıcak havaların bu hafta itibariyle geri dönmesi bekleniyor.Yani Dilmiyan ve Goze’deki suların çoğalmasıyla,sel ve selinde etkisiyle su kesintileri olabilir. Köyümüz halkının böyle bir olaya maruz kalmaması için,bir an önce Goze’deki su borularını kontrol etmesinde fayda var.

Aman dikkat!
İki gündür köyümüzde, kar yağıyor. Yollar da şimdilik birşey yok. Ancak kar yağışı devam ediyor. Kar yağışının şiddetinin arttığı ve bu akşam ya da bu hafta santimlere ulaşması bekleniyor. Mart kapıdan baktırabilir. Dikkatli olun. Bizden söylemesi, aman dikkat! Mart ayı, dert ayı olmasın.

Vefatının ardından bir hafta geçen,Hacı Bilal Aydoğan’a bugün,cuma namazında mevlid ve çıkışında da köy meydanındaki evlerinin önünde yemek verildi. Allah(c.c.) kabul etsin.

Hacı Bilal Aydoğan’ı cenazesinde sevenleri yalnız bırakmadı. Köyümüz, çevre köyler, Taşova, diğer iller ve ilçelerden vatandaşlar cenazeye katıldı. Almanya’daki eş ve dostları da cenazedeydi. Cenaze saat 10:00’da köydeki evinin önünden kaldırılarak, köy mezarlığında kılınan cenaze namazından sonra, defnedildi. Cenaze defnedildikten sonra halka, içecek ve pideler dağıtıldı. Allah (c.c.)Hacı Bilal Aydoğan’ın mekanını cennet eylesin.

Köyümüz halkından, Hacı Ahmet Aydoğan’ın kardeşi, Hacı Bilal Aydoğan vefat etti. Aydoğan ailesi, yakınları ve tüm köyümüz halkının başı sağ olsun.

Ahmet bu sefer, taraftarları ateşleyen amigolar gibi, köy içinde şampiyonluk şarkıları söylüyor. Trabzonspor’un Beşiktaş’ı yenmesi, Ahmet’i de sevindirmiş olmalı ki, şampiyonluk şarkıları söylüyor. İzleyin de görün, taraftar ruhunu…

Görüntüleri izlemek için buraya tıklayın!

Sevgili Tatlıpınar’lılar; demokratik hakkınızı kullanmak için,son gün 1 Mart! Lütfen muhtarlığımıza uğrayarak,seçmen bilgilerinizi güncelleyiniz.

Tatlıpınar Köyü Muhtarlığı…

Cumartesi akşamı, tozak halinde yağan kar vardı. Gece geç saatlerde don da oldu. Ancak kimsenin suyuna, güneş enerjisi ve araç motoruna zarar verecek kadar değildi. Soğuk havaya rağmen bu hafta, hava gerçekten güzeldi. Güneş vardı, ancak soğuk esen rüzgar, güneşin olduğunu bile hissettirmiyordu. Köy halkı, güneş var diye, dışarı çıkıyor, soğuk hava onları geri eve sokuyordu. Köy içinde, iki yada üç kişinin dışarda olduğunu görebilirdiniz. O iki, üç kişide zaten beni arıyordu. Çünkü, çoğunun derdi, yeni çıkan tv kanallarının olmamasıydı. Zaten hafta içi, dükkana gelip, köye gelince kesin bize gel, av kanalını ayarla diyenler vardı. Bu hafta, tv kanalı ayarlama vesilesiyle, on haneyi ziyaret etmiş oldum. Bazı ev halkı Tamer’le Hasan’ı unutmamış. Önceden Tamer yada Hasan’ı çağırıyorduk, şimdi sen varsın diyorlar. Daha haftaya pazar da, televizyonu ayarlanacak bir sürü ev var. Resimler de Ahmet’te var, o beni aramıyordu. Zaten köyde o olmasa, dışarda kimseyi göremezsiniz. Köy içinde kimseyle, karşılaşmasanız, Ahmet’i kesin bir yerden, komik seslerle koşarken görebilirsiniz.

Aşağıda izleyeceğiniz kısa filmde,avcılarımızın bu günlerde ki,sıkıntılarını dile getirdik.Belki,diğer yazımızda avcıları fazla eleştirdik.Ancak,burda eleştirdiğimiz avcıların gönlünü almak için değil,avcıların,neden avlandıklarını ve av sırasında,neden avı avlayamadıklarını yazdık.Biz daha fazla yorum yapmayacağız. İzledikten sonra yorumu siz yapın.

Görüntüleri izlemek için buraya tıklayın!

Yanlış duymadınız,avcılarımız bu sefer gerçekten isyanda.”Yetti artık” diyorlar.Belkide yıllardır ilk defa yaşanıyor,böyle bir olay.Doğa av hayvanlarıyla dolup taşarken,avcılar vurmamakta ısrarlı gibi görünüyor.Sanki bir devrin av hayatı sönüp gidiyor.Usta avcı olarak tanıdığımız,Hacı Mutlu,Üzeyir Erkoç,Remzi Erkoç ve Hüseyin Aybek’de,bu sene sessizliğini koruyan avcılar oldu.Yinede onlar olmasa,av gibi av yapacak avcı kalmadı.
Genç avcılarımızı eleştirmeden geçilmez
Genç avcılarımız,sanki avcı değil,bohçacıdanda öte haldeler.Bohçacı bunlardan da avcı.Kuş vurmayı bile beceremeyen yeni nesil avcılar,bizlere hiç umut vermiyorlar.Köyün etrafında kol gezen,yaban hayvanları hallerinden mutlu.Çünkü onlara saldıracak,onları tek atışta yerle bir edecek avcı yok piyasada.Uydudan izledikleri av kanallarında,keşke bu yabancı adamların imkanları bizde olsa,keşke bunların karşısına çıkan hayvanlar,bizimde karşımıza çıksa diyorlar,ancak gittikleri avda ellerine geçen fırsatları değerlendirmeyi bilmiyorlar.Fırsatı değerlendiremedikleri gibi,birde av köpeklerine yada sürek süren avcılara sert çıkıyorlar.Ne olmuş;köpekler yanlış yere gitmiş,sürekçiler bağırmamış,hayvanları korkutmamış ve bunun gibi asılsız nedenler sıralanıyor.Ancak bağlakda bekleyen avcılarsa,aniden karşılarına çıkan,yaban hayvanını vuramadıklarında da;uzaktaydı,önümde ağaç vardı,köpek arkasındaydı,ne olduğunu anlamadım,aniden oldu heyecanlandım vs.bunun gibi hiç aslı olmayan şeyleri söylüyorlar.
Avcılar İsyan Ediyor,yazı dizisinin devamı gelecek.